LIBOR’un Sonlanması ve Geçiş Süreci

I. Giriş

London Inter-Bank Offered Rates (LIBOR), banka kredilerinden türev enstrümanlara, konut ipoteklerine kadar 350 trilyon ABD Doları’nı aşkın değerde milyonlarca sözleşmenin referans faiz oranıdır. Dünya çapında her türlü finansal faaliyette kullanılan LIBOR, 2021 yılının sonu itibariyle artık yayınlanmayacaktır.

Bu makalede ilk olarak LIBOR’un sona erme süreci ve alternatiflerinden bahsedeceğiz. Ardından, LIBOR’un alternatifi olarak ortaya çıkan referans oranların LIBOR’dan farklarını ve bu farkların sonuçlarını irdeleyeceğiz. Son olarak, LIBOR geçiş sürecinin hukuki etkilerini içerik ve şekil açılarından değerlendireceğiz.

II. LIBOR Nedir ve Neden Kaldırılıyor? 

    A. LIBOR Nedir?

Londra Bankalararası Gösterge Faiz Oranı olarak dilimize çevrilebilecek olan LIBOR, çeşitli finansal işlemlerde kullanılan bir referans faiz oranıdır. Bu kapsamda, LIBOR bazlı değişken faiz kullanılan finansal işlemlerde uygulanacak faiz, baz oran olarak alınan LIBOR’a bir marj eklenmesi ile tespit edilmektedir.

LIBOR, Londra para piyasalarındaki bankaların belirlediği, bankalar arası borç verme faiz oranını simgelemektedir ve IBA[1] tarafından yayınlanmaktadır. LIBOR, Londra saati ile 11:00 itibariyle bankaların birbirine verecekleri teminatsız ve ilgili vadede borç için öngördükleri faiz oranının ne olduğu sorusuna o sene seçilen paneldeki bankalar tarafından günlük olarak verilen cevaplar arasından en düşük ve en yüksek oranlar göz ardı edildikten sonra kalan cevapların aritmetik ortalaması alınarak hesaplanmaktadır.[2] LIBOR dünyada en sık işlem gören 5 para birimi (USD, EUR, GDP, CHF, JPY) ve 7 farklı faiz oranı (Gecelik, Bir Haftalık, Bir Aylık, İki Aylık, Üç Aylık, Altı Aylık, Bir Yıllık) için günlük olarak yayımlanmaktadır.

    B. Neden Kaldırılıyor?

Günlük LIBOR oranlarının tespiti için bankalarca gerçek işlem verilerine dayanarak belirtilmesi gereken tahmini faiz oranlarının, bazı bankalarca manipülasyon amaçlı bildirildiği yönünde şüphelerin oluşması sonucunda 2012 yılında LIBOR’a ilişkin uluslararası bir soruşturma başlatılmıştır.[3] Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde aralarında Deutsche Bank, Barclays, UBS, Rabobank, ve the Royal Bank of Scotland’ın da bulunduğu 16 bankanın 2003 senesinden itibaren LIBOR’un hesaplanması kapsamında belirttikleri tahmini faiz oranlarını manipüle ettikleri ortaya çıkmıştır.[4]

Bankalar, özellikle 2007-2009 finansal krizi sırasında sağlıklı ve güçlü görünebilmek amacıyla birbirleriyle iletişim kurarak normalde olması gerekenden daha düşük oranlar belirterek LIBOR’u kar sağlamak amacıyla manipüle etmişlerdir.[5] Yürütülen soruşturma sonucunda, çeşitli ülke otoriteleri tarafından manipülasyonda bulunan bankalara 9 milyar ABD Doları’nın üzerinde para cezası uygulanmıştır.[6]

Bankaların LIBOR üzerindeki manipülasyonları, LIBOR’un temelini oluşturduğu işlemlerin hacminin büyüklüğü sebebiyle finans sektörünün en büyük skandalları arasında yerini almıştır. Bu skandal sonucunda, LIBOR’a duyulan güven zedelenmiş olup LIBOR’un kaldırılmasına ilişkin tartışmalar başlamıştır. Oran belirleme sisteminde köklü reformlara gidilmesi yönündeki tartışmalar, Financial Conduct Authority (FCA, İngiliz Finansal Yürütme Kurumu) Başkanı Andrew Bailey’nin LIBOR’un 2021 senesinin sonuna kadar kaldırılmasını ve LIBOR yerine başka oranların belirlenmesi gerektiğini ifade ettiği 27 Temmuz 2017 tarihli konuşmasında netlik kazanmıştır.[7]

Aynı konuşmada Andrew Bailey, LIBOR’un 2013’ten beri devlet denetimine tabi kılındığını, bankaların iç yönetişim ilkeleriyle LIBOR’un fiili işlemler baz alınarak doğru raporlanması için ellerinden geleni yaptıklarını ancak tüm bunlara rağmen bile, LIBOR’un yayınlandığı her para cinsi ve dönem için her gün sağlıklı bir referans oran çıkaracak kadar işlemin bankalar arasında gerçekleşmediği zamanların bulunduğunu ve bu durumda bankaların oranı deklare ederken “eksper kanaatlerini” kullanmak zorunda kaldıklarını, bunun da oranın güvenilirliğine gölge düşürdüğünü, bankaların da bu şartlar altında oran deklare etmekte çekinceleri olduğunu belirtmiştir.[8] Bunlara ek olarak, LIBOR’a bildirimde bulunan panel bankalarının global finansal piyasalar için yeteri kadar geniş bir temsil grubu olmadığı da LIBOR’a dair sıklıkla getirilen bir eleştiridir.[9]

Ayrıca, son on yılda bankaların fonlama kaynaklarının çok çeşitlendiği (sadece diğer bankalar değil, yatırım fonları, sigorta şirketleri, vs.) ve bazı finansal ürünlerin zaten uzun süredir değerleme veya iskonto etmek için gecelik repo faizlerini uzun vadeye çeviren swap ürünlerinden doğan oranları kullandığı; kısaca bu yönde bir momentumun finansal piyasalarda zaten geliştiği de belirtilmektedir.[10]

Son olarak, COVID-19 salgının LIBOR geçiş sürecini etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin belirsizlikleri gidermek amacıyla FCA, 25 Mart 2020 tarihinde yaptığı açıklama ile LIBOR’un kaldırılması için öngörülen sürenin değişmediğini, 2021 yılının sonunda LIBOR’un kaldırılacağını belirtmiştir.[11]

III. LIBOR Geçiş Süreci

    A. Geçiş Süreci ve Alternatif Oranlar

LIBOR’un 2021 yılının sonu itibarıyla kullanılmayacağının kesinleşmesi, dünya çapında finans sektöründen emlak sektörüne kadar birçok işleme tesir etmekle birlikte, en çok da bankalar ve finans kuruluşlarını etkilemektedir.

LIBOR’un sona erme sürecinde finans kurumları tarafından piyasaların bozulmamasına veya tüketicilerin zarar görmemesine ve sorunsuz bir geçiş sağlanmasına yönelik tüm makul adımların atılmasını bekleyen FCA, Eylül 2018’de, Birleşik Krallık’taki büyük bankalara ve sigorta şirketlerine diğer bir İngiliz düzenleyici kurum olan Prudential Regulation Authority[12] ile ortak bir “Sayın CEO mektubu” göndermiş ve LIBOR’dan alternatif faiz oranı kriterlerine geçişi yönetmek için yaptıkları hazırlıkları ve eylemleri paylaşmalarını istemiştir.[13] Firmaların üst düzey yöneticilerinin ve kurullarının bu geçişle ilişkili riskleri anladıklarından ve firmaların 2021’in sonundan önce alternatif oranlara geçiş yapabilmeleri için uygun önlemleri aldıklarından emin olmak isteyen FCA, diğer yandan da sterlin piyasalarında LIBOR’a alternatif risksiz referans oranları belirlemek amacıyla bir çalışma grubu oluşturmuştur.[14]

Benzer şekilde Amerikan Merkez Bankası da 2014’te USD LIBOR’un yerine geçmek üzere bir referans oranı oluşturulması için çalışma komitesini kurmuştur.[15] Bunun yanı sıra, LIBOR yerine kullanılabilecek alternatif referans oranlarını güçlendirmek ve tercih edilebilir kılmak amacıyla yapılan uluslararası çalışmalar neticesinde, her bir yargı alanı için ilgili piyasa liderliğindeki çalışma grubu tarafından önerilen, LIBOR’a alternatif, risksiz referans oranları belirlenmiştir.[16] Bu oranlar aşağıdaki gibidir:

Yargı Alanı Çalışma Grubu Alternatif Referans Oranı Adı Yönetici Borçlanma Şekli
Amerika Birleşik Devletleri Alternative Reference Rates Committee / Alternatif Referans Oranları Komitesi Secured Overnight Financing Rate (SOFR) / Güvenli Gecelik Finansman Oranı New York Federal Rezerv Bankası Teminatlı
Birleşik Krallık Working Group on Sterling Risk-Free Reference Rates/Sterlin Risksiz Referans Oranları Çalışma Grubu Sterling Overnight Index Average (SONIA) / Sterlin Gecelik İndeks Ortalaması İngiltere Merkez Bankası Teminatsız
İsviçre The National Working Group on CHF Reference Rates / CHF Referans Oranları Ulusal Çalışma Grubu Swiss Average Rate Overnight (SARON) /İsviçre Gecelik Ortalama Oranı SIX Exchange Teminatlı
Japonya Study Group on Risk-Free Reference Rates / Risksiz Referans Oranları Çalışma Grubu Tokyo Overnight Average Rate (TONAR) / Tokyo Gecelik Ortalama Oranı Japonya Merkez Bankası Teminatsız
Euro Bölgesi Working Group on Risk-Free Reference Rates for the Euro Area / Euro Bölgesi Risksiz Referans Oranları Çalışma Grubu Euro short-term rate / Euro kısa vade oranı
(€STR)
Avrupa Merkez Bankası Teminatsız

Yukarıda belirtildiği üzere risksiz referans faiz oranlarının bazıları teminatlı işlemlerde, bazıları ise teminatsız işlemlerdeki faize dayanmaktadır. Teminatlı olanlar (ABD Doları için SOFR ve İsviçre Frankı için SARON) söz konusu ülkelerin repo piyasalarındaki faizleri baz almaktadır.[17]

    B. Risksiz Referans Oranlarının LIBOR’dan Farkları

LIBOR’un yerine kullanılması öngörülen ve yukarıda farklı para birimleri için sıralanan “risksiz referans oranları”nın (risk free rates, RFRs) LIBOR’dan temel farkları LIBOR’un içinde barındırdığı (i) süreye ve (ii) kredi riskine bağlı risk primlerinin bu oranlarda bulunmayacak olmasıdır.

LIBOR, piyasayı temsil ettiği düşünülen bankaların (Gecelik, Bir Haftalık, Bir Aylık, İki Aylık, Üç Aylık, Altı Aylık, Bir Yıllık) ileriye yönelik öngördükleri dönemsel fonlama risklerinin faiz oranları halinde ifadesidir. Kısaca, LIBOR bankaların öngördüğü (ilgili vadedeki) fonlanma maliyetini yansıtırken, banka ile müşteri arasındaki kredi ilişkisinde üzerine eklenen marj müşteriye atfedilen kredi riskini yansıtmaktadır. Bu durum LIBOR’un kullanımını pratik bir hale getirmektedir.

Risksiz referans oranlarında bu yapıyı tekrarlamak mümkün olmayacaktır. Risksiz referans oranları, hem sadece gecelik olarak (yani bir gün vadeli) açıklanmakta, hem de fiili, gerçekleşmiş oranların ortalamasından oluşmaktadır; yani dönemsel bir öngörü barındırmamaktadır.

Öte yandan, risksiz referans oranlarının kredi (yani işlemin karşı tarafı olan bankanın işlemi gerçekleştirememe riski) ve süreye ilişkin risk primlerini yansıtma iddiaları olmaması bu oranların manipüle edilme ihtimallerini neredeyse yok denecek kadar azaltmaktadır; zira bu oranlar sadece gerçekleşen faizlerin ortalamasının kaydından oluşmaktadır.

    C. Risksiz Referans Oranlarına Geçişteki Problemler

        1. Oluşacak Marj Farkının Dengelenmesi (Spread Adjustment)

LIBOR’un içinde barındırdığı kredi ve zaman (vade) riski primleri, risksiz referans oranlarında bulunmadığı için, bir kredi sözleşmesinde LIBOR’a bir marj ekleyerek faiz oranını belirlemiş olan tarafların LIBOR’u çıkarıp yerine risksiz bir referans oranını koyması halinde aralarındaki ticari anlaşma değişmiş olacaktır.

Başka bir deyişle, tarafların orijinal anlaşmasındaki LIBOR referans oranı doğası gereği ilgili dönemlik fonlama riskini de faize dahil ederken (ve böylece bu riski kredi alana geçirirken) ve LIBOR’a eklenen marj sadece kredi alana ilişkin riski temsil ederken, LIBOR’un risksiz bir faiz oranıyla hiç bir ayrı marj eklenmeden değiştirilmesi, bu entegre risk primini ortadan kaldırarak toplam faizi kendiliğinden düşürecektir. Risksiz referans oranları, söz konusu dönemsel fonlama risk primini barındırmadığı için doğal olarak LIBOR’dan düşük olacaktır. Bu oranlara o riski yansıtan ekstra bir marj konulması gerekecektir ancak mevcut kredi sözleşmelerinde bunun nasıl yapılacağı ticari açıdan bir sorundur.

Aynı şekilde, LIBOR geçişi sonrasında yapılacak yeni kredi sözleşmelerinde ise bu dönemsel fonlama risk primlerinin faiz oranına nasıl yedirileceği belirsizdir. LIBOR sonuçta bankaların belli vadedeki fonlama maliyetini göstermektedir ve piyasadaki fonların daraldığı dönemlerde doğal olarak artmaktadır. Gecelik risksiz referans oranlarında ise bu özellik aynı hassasiyette olmayacağı için, piyasadaki bir daralma halinde bu durum risksiz referans oranlarına muhtemelen LIBOR’a yansıyacağı kadar net yansımayacaktır.

  1. İleriye Yönelik Oranların Çıkarılması

Geriye yönelik gecelik referans oranlarının, ileriye yönelik dönemsel referans oranlarının yerine geçmesinde yukarıdakiler başta olmak üzere çeşitli sorunlar mevcuttur. Bu çerçevede risksiz referans oranlarına dayanarak ileriye yönelik süreli, yani kredi ve zaman (vade) risklerini entegre eden, referans faiz oranları türetilebilir mi tartışılmaktadır. İleriye yönelik dönemlik risk algısını yansıtır bir referans oranını oluşturacak türev enstrümanların üretilmesi için ilgili para biriminin risksiz referans oranını kullanan geniş ve likit bir türev piyasası bulunması gerektiğinin altı çizilmektedir.[18]

Bu çerçevede, gecelik risksiz referans oranlarının, daha uzun vadeli faiz oranları ile swaplarının[19] kullanılması biri ihtimaldir. Bu şekilde risksiz referans oranlarının, LIBOR gibi, daha uzun, belirli vadelerde nasıl seyredeceğine ilişkin piyasa beklentisini tespit ederek ileriye yönelik bir oran yakalanabilir ancak bunun da eksikleri olabileceği belirtilmektedir; zira bu oran, vade riskini fiyatlamakta ancak bankaların karşılıklı kredi riski algısını yansıtmamaktadır.[20]

  1. Gecelik Referans Oranlarının İlgili Faiz Dönemine Uyarlanması

Risksiz referans oranlarının sadece gecelik olarak yayınlanacak olması da en az birkaç ay vadeli faiz geri ödemeleri öngören kredi sözleşmeler için problem oluşturmaktadır. Söz konusu gecelik faiz oranlarının nasıl üç aylık, altı aylık oranlara dönüştürüleceğine dair fikir birliği bulunmamaktadır. En basitinden bileşik faiz mi düz faiz mi hesaplanacak, bileşikse hafta sonları dahil edilecek mi, faiz ödeme gününün gecelik faizi daha belli olmayacağı için altı ay eksi bir günlük sürenin faizi mi alınacak, son gün için bir ortalama mı kullanılacak, büyük sendikasyon kredilerinde ödemenin bankalar arası dağılımının gerçekleştirilmesi için birkaç gün önceden kesip son günleri sonradan mı dahil etmek gerekecek, ve benzeri cevapsız sorular bulunmaktadır.[21]

Amerikan Merkez Bankası, SOFR’ın geriye yönelik 1 aylık, 3 aylık ve 6 aylık bileşik hesaplanmış ortalamalarını yayınlamaya başlayarak bu problemleri çözmek yönünde bir adım atmıştır. [22]

  1. Teminatlı-Teminatsız Oran Ayrımı

Yukarıda (II)(A) bölümündeki tabloda yer alan risksiz referans oranlarının bir kısmının teminatlı, bir kısmının teminatsız olduğu da önemle vurgulanmalıdır; bu yüzden de farklı döviz kurlarının referans oranlarının benzer likidite daralmalarından farklı etkilenmesi ihtimali bulunmaktadır.[23] Teminatlı risksiz referans oranları, teminatlı olarak işleyen[24] repo piyasalarındaki faizi kullanmaktadır. Bu durumdan kaynaklanan birtakım riskler ortaya çıkabilecektir. [25]

  1. Diğer Operasyonel Komplikasyonlar

LIBOR farklı para birimleri için her gün aynı kurum tarafından aynı saatte açıklanırken, risksiz referans oranları ise farklı kurumlarca idare edilecek, muhtemelen farklı saatlerde açıklanacaktır. Aynı kredide birden çok döviz kurundan tranş olması halinde bunların faiz dönemlerinde faizlerinin hesaplanması karmaşık bir hal alabilecektir. Daha da önemlisi, bankaların operasyon bilgi işlem platformlarının bu değişikliklere uyarlanması gerekecektir. [26]

    D. Mevcut Durum

Daha global olan türev ve menkul kıymetler piyasalarında LIBOR faiz oranlarından uzaklaşmak için adımlar atılmaktadır. Türev ürünlerin dokümantasyonun genelde tabi olduğu International Swaps and Derivatives Association (ISDA) bu yıl mevcut türev ürünlerde faiz oranlarını değiştirmek üzere standart bir protokol hazırlamak yolunda ilerlemektedir.[27] Daha bölgesel olan kredi ve menkul kıymetleştirme piyasalarında ise gelişmeler daha belirsizdir.

(III)(C)(1) bölümünde belirttiğimiz geçiş döneminde oluşacak marj farkı dengelemesi (spread adjustment) sorunu konusunda ISDA’nın (piyasa aktörü olan bileşenleriyle değerlendirmelerin ardından) kullanmayı seçtiği çözüm geriye yönelik 5 yıllık farkın medyanını kullanmak olmuştur.[28] Benzer şekilde Amerikan Merkez Bankası’nın bileşenlerinden biri olan New York Federal Reserve de, aynı metodolojiyi önermiştir. Ayrıca spot veya forward oranlarına dayalı metodoloji önerileri de bulunmaktadır.[29]

Bunlar, tek seferlik, LIBOR sonlandığında hâlihazırdaki LIBOR bazlı faizlerin risksiz referans oranına bağlı hale çevrilmesi için kullanılmak üzere olarak planlanmıştır. LIBOR ve risksiz referans oranı arasındaki marj farkını hesaplamak için ileriye yönelik kullanılmaları planlanmamıştır.[30] Bunun ardından kullanılacak olan ileriye yönelik, vadeli oranlar (III)(C)(2) bölümünde bahsi geçen türev ürünlerden çıkartılacak gibi görünmektedir.

G-20 bünyesinde kurulan Financial Stability Board LIBOR geçiş sürecinin finansal piyasaları etkilemeden gerçekleşmesi için yapılan çalışmalarda başı çekmektedir. Türkiye Merkez Bankası da bu kurumun bir üyesidir. Benzer şekilde, Türkiye Bankalar Birliği’nce yayınlanan TR LIBOR’un da benzer bir dönüşüm sürecine tabi olması gerekecektir.

Türkiye’de daha kamuoyunda LIBOR geçiş süreci ile ilgili tartışmalar başlamamakla beraber hem finansal kurumlar, hem de döviz cinsinden kredi alan şirketler için LIBOR’un Türk finans sisteminde çok kullanılan bir referans oran olduğu aşikardır. Bunun yanı sıra, banka kredi sözleşmesi olmayan ticari sözleşmelerde de LIBOR’a atıf yapılması sıklıkla gördüğümüz bir durumdur. Bu çerçevede, LIBOR geçiş dönemine dair şirketlerin bilgilenmesi, mevcut sözleşmelerini elden geçirmesi, risklerini tartarak ve ilgili karşı taraflar ile (özellikle de bankalar) irtibata geçerek 2021 sonuna hazırlıksız yakalanmamak için gerekli önlemleri almaları gerektiği görülmektedir.

    IV. Hukuki Etkileri

LIBOR geçiş sürecinin hukuki etkileri ve gerekli değişikliğin nasıl yapılacağı, LIBOR’a referans yapan birçok sözleşmesi olan kurumlar için ciddi ve organize bir şekilde yaklaşılması gereken bir problem. Bu problemin iki temel cephesi var: birincisi ticari anlaşma, zira kredi alanların yukarıda (III)(C)(1) bölümünde belirttiğimiz geçiş döneminde oluşacak marj farkı sorununu nasıl çözüme kavuşturacaklarını ve takip eden işlemlerinde (III)(C)(2) bölümünde belirttiğimiz üzere ileriye yönelik bir oran arayıp aramayacaklarını veya mevcut risksiz referans oranlar ile mi ilerleyeceklerini, öyle ise (III)(C)(3) bölümünde belirttiğimiz hususlar çerçevesinde uygulamasını nasıl yapacaklarını bankalarla değerlendirmeleri gerekmekte. İkincisi ise ticari bir karara varıldıktan sonra bunun uygulanması, yani tüm ilgili sözleşmelerin anlaşılan şartlarla tadili.

        A. Sözleşmelerin İçeriğine Etkisi

Loan Market Association (LMA) standart dokümanlarını dayanak alan ve referans oranı olarak LIBOR kullanan sözleşmelerde yapılacak tadillere ilişkin sözleşmelerde yer alan ve LIBOR’a erişilemeyen durumlar için oluşturulmuş yedek hükümlerin (fallback provisions) kuvvetlendirilmesi ve LIBOR’un sözleşmelerden kaldırılıp doğrudan alternatif oranların referans alınması yöntemleri öngörülmüştür.

FCA’in Piyasa Politikaları Bölümü başkanı Edwin Schooling Latter, 28 Ocak 2019 tarihinde ISDA Yıllık Hukuk Forumu’nda yaptığı değerlendirmelerinde, LIBOR’un kullanımın sona ermesinin ardından devreye girecek olan yedek hükümlere güvenmeksizin LIBOR’u referans alan sözleşmelerin bir an önce tadil edilmesinin, geçiş sürecini daha etkili ve pürüzsüz gerçekleştireceğini belirtmiştir.[31]

Nitekim LIBOR’un aksaklıklardan dolayı ilan edilemediği durumlarda etkili olmak için hazırlanan yedek hükümlere başvurmak, yedek oranların belirlenmesine ilişkin netlik olmaması, yedek hükümlerin başka belirsizlikler barındırması gibi sebeplerle istenmeyen sonuçlar doğurabilecektir. Bu hükümler genelde LIBOR’un teknik bir aksaklıktan dolayı kısa bir süre yayınlanmaması halini düzenlemektedirler; yekten ortadan kaldırılması halini değil. Bu sebeple Andrew Bailey’nin bu konuşmasında da belirttiği üzere geçiş sürecinde en doğru yaklaşım yedek hükümleri LIBOR’un ortadan kalkması haline uyarlamak veya alternatif referans oranlarını benimsemek olacaktır.[32]

Bu doğrultuda, LIBOR’u referans alan sözleşmelerin, alternatif referans oranları benimsenerek veya yedek hükümlerinde gerekli iyileştirmeler yapılarak 2021 senesinin sonuna kadar tadil edilmeleri önem teşkil etmektedir. Kredi sözleşmelerinin müzakere öncesi standart formlarını hazırlayan LMA, LIBOR’un ortadan kalkması durumunda kullanılacak yeni faiz oranlarının uygulanabilirliğini sağlayacak standart maddeler üzerinde çalışmaktadır.[33]

Bu standart maddeleri sözleşmelere uygulanmalarını müzakere ederken değişen oranlar arasındaki nitelik farklarının bilincinde olmak önemli olacaktır. Mesela, risksiz referans oranlarının ileriye yönelik olmamasının, bir sonraki faizinin ilgili dönem başında bilineceği varsayımı ile planlanan proje finansmanları ve kredi bazlı reel sektör işlemlerinde yaratacağı sonuçların değerlendirilmesi; eğer bir risksiz referans oranı kullanılacaksa nasıl, hangi vadelerdeki ortalamasının alınacağının belirlenmesi; eğer ileriye yönelik faiz göstergesi olan bir türev ürün kullanılacaksa bunun özelliklerinin ve risklerinin anlaşılması gerekecektir.

Yeni yapılacak sözleşmelerde ise artık yeni düzenlemeler uygulanmaya başlanmalı (ve her halükarda kapsamlı yedek hükümler bulunmalıdır) ve yukarıda (III)(C)(2) ve (5) bölümünde belirttiğimiz konularda tarafların ticari anlaşmaları sözleşmeye yansıtılmalıdır.

        B. Sözleşmelerin Tadili

Taraflar ticari olarak LIBOR’u hangi referans oranı ile değiştireceklerine ve LIBOR’un yansıttığı risk primlerini yansıtılması için buna nasıl bir marj daha ekleyeceklerine karar verdikten sonra kalan konu söz konusu sözleşmenin fiilen tadil edilmesi olacaktır. Bu her sözleşme için teker teker, tüm tarafların katılımıyla gerçekleştirilmesi gereken bir süreçtir.

Bankalar açısından ciddi hukuki ve operasyonel yük getireceği belli olan bu süreç, kredi alanlar tarafından da yakından takip edilmesi gereken bir husustur. Tadilin dikkatli ve mekanik bir şekilde gerçekleşmesi, taraflar arasında anlaşılması, farkı sözleşmelere uygulanacak standart tadil protokollerinin sözleşmeleri başka yerden sakatlamadığından emin olunması gerekmektedir. Hangi sözleşmelerin tadil edileceğinin tespiti bile büyük çaplı operasyonlarda zorlu bir görev olacaktır.

    IV. Sonuç

Dünyada ve ülkemizde, kredi sözleşmeleri ve ticari sözleşmelerin yerleşik bir parçası olan LIBOR referansı, yukarıda (II)(B) bölümünde değindiğimiz zafiyetlerden dolayı, bir geçiş döneminin ardından artık kullanılamaz hale gelecektir. Aynı süreç Euro LIBOR’dan farklı olan EURIBOR için de yaşanmaktadır.[34] LIBOR’un sonlandırılmasına ilişkin geçiş döneminin yarısından fazlasının geride kaldığı bu günlerde bu durumdan etkilenecek birçok kurumun gerekli hazırlıkları yapması gerekmekte; ancak konu ülkemizde gündemde bulunmamaktadır.

2019 sonu itibariyle Türk özel sektörünün döviz borcu 201 milyar ABD Doları’dır.[35] Özel sektör döviz borcunun sadece yarısı bile LIBOR bazlı değişken faizli olsa, bu yaklaşık 100 milyar ABD Doları borç stoğunun LIBOR geçiş sürecinden etkilenmesi anlamına gelecektir. Bu borcun faizindeki 1 baz puanlık (0.0001’lik) fark, 10 milyon ABD Doları’na tekabül etmektedir.

Sonuç olarak, LIBOR’un sonunun yaklaşması, hem hukuki hem ticari olarak detaylı bir değerlendirme ve hassas bir hazırlık sürecini gerektirmektedir. Bunların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için öncelikle LIBOR’un yokluğunda sözleşmesel ilişkilerin nasıl uyarlanacağının planlanması, alternatiflerin sorgulanması, mevcut sözleşmelerin tadiline başlanması, vadesi 2021 sonun aşan yeni alınan kredilerde LIBOR kullanımının bırakılması[36], ve LIBOR’a bağlı finansal ürün kullanan kurumların bu konuda paydaşları ve karşı tarafları ile iletişime geçmeleri önem arz etmektedir.

12 Haziran 2020

Bu makale, makalenin yazım tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak Yazıcı Avukatlık Ortaklığı tarafından hazırlanmıştır. Her bir olaydaki maddi vakalar ve olay özellikleri ile bunların uygulama ve sonuçları farklı olacağından, bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup, bir hukuki görüş veya öneri teşkil etmez ve bu şekilde yorumlanamaz.

[1] ICE Benchmark Administration Limited

[2] Daniel Kurt, How Is Libor Determined?, Investopedia , 25 Haziran, 2019, https://www.investopedia.com/ask/answers/12/how-is-libor-determined.asp.

[3] James McBride, Understanding the Libor Scandal, Council on Foreign Relations, 12 Ekim 2016, https://www.cfr.org/backgrounder/understanding-libor-scandal.

[4] James McBride, Understanding the Libor Scandal, Council on Foreign Relations, 12 Ekim 2016, https://www.cfr.org/backgrounder/understanding-libor-scandal.

[5] Michael B. Kelley, INFOGRAPHIC: The LIBOR Scandal Explained, Business Insider, 11 Temmuz 2012,https://www.businessinsider.com/infographic-the-libor-scandal-explained-2012-7.

[6] James McBride, Understanding the Libor Scandal, Council on Foreign Relations, 12 Ekim 2016, https://www.cfr.org/backgrounder/understanding-libor-scandal.

[7] Andrew Bailey, The Future of LIBOR, Financial Conduct Authority, 27 Temmuz 2017, https://www.fca.org.uk/news/speeches/the-future-of-libor.

[8] Andrew Bailey, The Future of LIBOR, Financial Conduct Authority, 27 Temmuz 2017, https://www.fca.org.uk/news/speeches/the-future-of-libor.

[9] Loan Syndications and Trading Association LIBOR & SOFR: Spread, 12 Şubat, 2020, https://www.lsta.org/news-resources/libor-sofr-spread-adjustments/.

[10] A. Schrimpf, V. Sushko, Beyond LIBOR: a primer on the new reference rates, BIS Quarterly Review, March 2019, 34. https://www.bis.org/publ/qtrpdf/r_qt1903e.pdf.

[11] Financial Conduct Authority, Impact of the coronavirus on firms’ LIBOR transition plans, 25 Mart 2020, https://www.fca.org.uk/news/statements/impact-coronavirus-firms-libor-transition-plans.

[12] İki kurum beraber ülkemizdeki Sermaye Piyasası Kurumu’nun işlevini görmektedirler.

[13] Financial Conduct Authority, Dear CEO Letter, 19 Eylül 2019, https://www.fca.org.uk/news/statements/dear-ceo-libor-letter.

[14] Financial Conduct Authority, Transition from LIBOR, 4 Eylül 2019, https://www.fca.org.uk/markets/libor.

[15]Morgan Stanley, Transitioning LIBOR: What It Means for Investors, 29 Ekim 2019, https://www.morganstanley.com/ideas/libor-its-end-transition-to-sofr.

[16] Financial Conduct Authority, Transition from LIBOR, 4 Eylül, 2019, https://www.fca.org.uk/markets/libor.

[17] Morgan Stanley, Transitioning LIBOR: What It Means for Investors, 29 Ekim 2019, https://www.morganstanley.com/ideas/libor-its-end-transition-to-sofr; Thomas J. Jordan, SARON – An Innovation For The Financial Markets, Swiss National Bank, 25 August 2009,https://www.snb.ch/en/mmr/speeches/id/ref_20090825_tjn_1/source/ref_20090825_tjn_1.en.pdf .

[18] Kam Mahil, Brian Fraser, LIBOR transition – the loan operations perspective, Loan Market Association, video, 6 Haziran 2019, https://www.lma.eu.com/libor/libor-transitions.

[19] Overnight index swap (OIS)) denen.

[20] A. Schrimpf, V. Sushko, Beyond LIBOR: a primer on the new reference rates, BIS Quarterly Review, March 2019, 34ö . https://www.bis.org/publ/qtrpdf/r_qt1903e.pdf.

[21] Kam Mahil, Brian Fraser, LIBOR transition – the loan operations perspective, Loan Market Association, video, 6 Haziran 2019, https://www.lma.eu.com/libor/libor-transitions.; Federal Reserve Board, User’s Guide to SOFR, Nisan 2019,  12, https://www.newyorkfed.org/medialibrary/Microsites/arrc/files/2019/Users_Guide_to_SOFR.pdf,.

[22] Federal Reserve Board, Alternative Reference Rates Committee, ARRC Chair Tom Wipf Welcomes the Publication of SOFR Averages and a SOFR Index, 2 Mart 2020,  https://www.newyorkfed.org/medialibrary/Microsites/arrc/files/2020/ARRC_Press_Release_on_Avgs_Index.pdf ; https://apps.newyorkfed.org/markets/autorates/sofr-avg-ind

[23] Kam Mahil, Brian Fraser, LIBOR Transition – The Loan Operations Perspective, Loan Market Association, video, 6 Haziran 2019, https://www.lma.eu.com/libor/libor-transitions.

[24] Bu kapsamda repo, belli ve neredeyse nakit kadar likit ve risksiz kabul edilen menkul kıymetlerin (mesela ilgili devletin hazine bonosu), karşı tarafa satılarak kısa bir dönem sonunda ve belirlenen fiyat üzerinden ilk satıcısı tarafından geri alınmasını öngörmektedir.

[25] A. Schrimpf, V. Sushko, Beyond LIBOR: a primer on the new reference rates, BIS Quarterly Review, March 2019, 38. https://www.bis.org/publ/qtrpdf/r_qt1903e.pdf ; .Federal Reserve Board, User’s Guide to SOFR, Nisan 2019,  12, https://www.newyorkfed.org/medialibrary/Microsites/arrc/files/2019/Users_Guide_to_SOFR.pdf.

[26] Kam Mahil, Brian Fraser, LIBOR transition – the loan operations perspective, Loan Market Association, video, 6 Haziran 2019, https://www.lma.eu.com/libor/libor-transitions

[27] UK Financial Stability Board, Reforming Major Interest Rate Benchmarks Progress Report, 18 Aralık 2019, Syf. 5, https://www.fsb.org/wp-content/uploads/P181219.pdf

[28] International Swaps and Derivatives Association, ISDA Publishes Results of Consultation on Final Parameters for Benchmark Fallback Adjustments, basın açıklaması, 15 Kasım 2019, https://www.isda.org/2019/11/15/isda-publishes-results-of-consultation-on-final-parameters-for-benchmark-fallback-adjustments/

[29] Deloitte, IBOR Transition: Fallback provisions and spread adjustments, 14 Kasım 2019,  https://blogs.deloitte.ch/banking/2019/11/ibor-transition-fallback-provisions-and-spread-adjustments-.html

[30]  Loan Syndication and Trading Association, LIBOR & SOFR: Spread Adjustments, 12 Şubat 2020, https://www.lsta.org/news-resources/libor-sofr-spread-adjustments/

[31] Edwin Schooling Latter, LIBOR transition and contractual fallbacks, Financial Conduct Authority, 28 Ocak, 2019, https://www.fca.org.uk/news/speeches/libor-transition-and-contractual-fallbacks.

[32] Andrew Bailey, The Future of LIBOR, Financial Conduct Authority, 27 Temmuz 2017, https://www.fca.org.uk/news/speeches/the-future-of-libor .

[33]“The Recommended Revised Form of Replacement Screen Rate Clause and Users Guide,” LMA, 21 Aralık, 2018, https://www.lma.eu.com/application/files/3815/4540/4296/LMA_Recommended_Revised_Form_of_Replacement_Screen_Rate_Clause_and_Users_Guide_-_MARKUP.pdf .

[34] Deloitte, Interbank offered rate (IBOR), the journey aheadhttps://www2.deloitte.com/ch/en/pages/financial-services/articles/ibor.html .

[35] Anadolu Ajansı, Özel sektörün yurt dışı kredi borcu 2019’da azaldı,19 Şubat 2020, https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/ozel-sektorun-yurt-disi-kredi-borcu-2019da-azaldi-/1738237#:~:text=%C3%96zel%20sekt%C3%B6r%C3%BCn%20yurt%20d%C4%B1%C5%9F%C4%B1ndan%20sa%C4%9Flad%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20k%C4%B1sa%20vadeli%20kredi%20borcu%202019,191%2C5%20milyar%20dolar%20oldu.&text=Bankalar%C4%B1n%20k%C4%B1sa%20vadeli%20kredi%20bi%C3%A7imindeki,6%2C2%20milyar%20dolar%20oldu

[36] US Alternative Reference Rates Committee (ARRC), ARRC Recommended Best Practices for Completing the Transition from LIBOR, 27 Mayıs 2020,  https://www.newyorkfed.org/medialibrary/Microsites/arrc/files/2020/ARRC-Best-Practices.pdf

İlgili Kişiler