Elektronik Sözleşmeler

Bilişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler, iletişime farklı bir boyut kazandırmış ve bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ile birlikte, insan ilişkileri büyük ölçüde elektronik ortama taşınmıştır. Günümüzde insanlar, elektronik ortam üzerinden iletişim kurmakta, mal ve hizmet satın almakta ve/veya sunmakta, bir hak elde etmekte veya borç altına girebilmektedir.

İnsanlar arası ilişkiler ve ticari faaliyetlerin yürütülmesinin, fiziksel ortamın yanı sıra elektronik ortam üzerinden yaygınlaşması dolayısıyla, bu alanın hukuk kurallarınca düzenlenmesi gerekliliği doğmuştur. Bu makale ile elektronik ortamda gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin yürütülmesinin en önemli aracı olan elektronik sözleşmelerin, elektronik imza kullanılarak, internet sitesi üzerinden veya elektronik posta yoluyla kurulmasına ilişkin usul ve esaslar değerlendirilecektir.

  1. Elektronik Sözleşme Tanımı ve Hukuki Niteliği

Türk Borçlar Kanunu[1] (“TBK”) madde 1 uyarınca sözleşme, iki tarafın karşılıklı ve birbirlerine uygun iradeleri sonucu kurulan bir hukuki işlemdir. TBK’da açıkça aksi belirtilmediği sürece, iradelerin açıklanmasının herhangi bir şekil şartına tabi olmadığı belirtilmiştir. TBK uyarınca önemli olan, irade beyanının karşı tarafa varmasıdır. Günümüzde teknolojinin sağladığı imkanlar dahilinde, kişilerin irade beyanlarını elektronik ortamda göndermesi mümkün hale gelmiştir. Dolayısıyla sözleşmelerin elektronik ortamda kurulması mümkündür.

Türk Hukuku’nda elektronik sözleşme tanımı yapılmamış olmakla birlikte, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da[2] yer alan ticari elektronik ileti tanımından hareketle elektronik sözleşmelerin, yani, telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti gibi vasıtalar kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilen sözleşmelerin kurulmasına imkan tanınmıştır. Buna göre, elektronik iletişim araçlarıyla, elektronik ortamda kurulabilen tüm sözleşme türleri, elektronik sözleşme olarak nitelendirilebilecektir.[3]

Elektronik sözleşmeler, temelde klasik sözleşmelerle aynı hukuki unsurlara sahip olmakla birlikte, ayırt edici tek unsuru elektronik ortamda akdedilmeleridir. Bu kapsamda Borçlar Hukuku’nda yer alan, sözleşmelerin kuruluşuna, geçerliliğine ve ifasına ilişkin hükümler niteliğine uygun düştüğü ölçüde elektronik sözleşmelere de uygulanabilecektir.

Elektronik sözleşmenin hukuki niteliğini belirleyen özellikler aşağıdaki gibidir:

  1. Hazır Olmayanlar Arasında Yapılan Bir Sözleşme Olup Olmadığı Meselesi

Sözleşmenin kurulduğu an, hazırlar arasında ve hazır olmayanlar arasında yapılan sözleşmelerde farklılık göstermektedir. Tarafların doğrudan iletişim içerisinde bulundukları bir ortamda akdettikleri sözleşmeler, hazırlar arasında yapılan sözleşmelerdir. Hazırlar arası sözleşmeler, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. TBK madde 4/1 uyarınca kabul için süre belirlenmeksizin hazır olan bir kişiye yapılan önerinin hemen kabul edilmemesi halinde önerenin önerisiyle bağlılıktan kurtulacağı düzenlenmiştir. Hazırlar arası sözleşmelerde önerinin muhatapça kabul edilmesi ile sözleşme kurulur ve sözleşme kurulduğu anda hüküm ifade eder.

Tarafların kesintisiz bir iletişim olanağı olmaksızın, diğer bir deyişle tarafların birbirlerinin tekliflerine doğrudan cevap verme imkanlarının bulunmadığı bir ortamda akdedilen sözleşmeler, hazır olmayanlar arasında yapılan sözleşmelerdir. Hazır olmayanlar arasında akdedilen sözleşmelerde,  muhataba yapılan öneri, zamanında ve usulüne uygun yapılmış kabulün gönderildiği an hüküm doğurmaya başlayacak olup, sözleşme yanıtın icapçıya ulaştığı anda kurulmuş sayılır.

Elektronik posta yoluyla veya internet sitesi üzerinden kurulan sözleşmelerin hazırlar arasında kurulup kurulmadığı, irade beyanının karşı tarafa ulaşma hızı ile beyanın karşı tarafça öğrenilme hızının eş zamanlılığı unsurlarına dayalı olarak farklılık gösterebilir. Şayet taraflar arasında kullanılan araçlar, sözleşmenin kurululuna ilişkin beyanların anında karşı tarafa ulaşmasına imkan veriyor ise hazırlar arası bir sözleşmenin varlığından bahsedilebilecektir. Buna örnek olarak internette anlık olarak yapılan görüntülü görüşme sırasında kurulan bir sözleşme gösterilebilir.[4]

Ancak, icap muhataba çok hızlı bir şekilde iletilmiş olsa bile icaba vakıf olunması zaman alıyorsa burada hazırlar arasında kurulan bir sözleşmeden bahsedilmesi mümkün değildir.

  1. Katılmalı Bir Sözleşme Olması

Elektronik sözleşmeler, bazı hallerde kuruluşlarında kullanılan araca bağlı olarak katılmalı sözleşme niteliği kazanabilmektedir. Katılmalı sözleşmeler, sözleşmenin taraflarından birinin önceden tespit ettiği hüküm ve şartlarda hazırlanmakta ve dolayısıyla, sözleşmenin diğer tarafı önceden hazırlanmış tek yanlı içeriği müzakere etme imkanından yoksun olarak kabul ederek sözleşme ilişkisini kurabilmekte veya sözleşmeye taraf olmamaktadır. Bu anlamda genel işlem şartları ve katılmalı sözleşmeler, TBK’nın en temel kavramlarından olan sözleşme serbestisi prensibini sınırlandıran istisnai durumlardandır. Sigorta ve taşıma sözleşmeleri katılmalı sözleşmelere örnektir.

Elektronik sözleşmelerde, taraflar iradelerini internet ortamında beyan etmekte olup, tarafların müzakere etme imkanı çoğunlukla mevcut değildir. Dolayısıyla elektronik sözleşmelerin büyük ölçüde katılmalı sözleşme niteliğini haiz olduğu söylenebilir.  Örneğin satıcının, kurmayı planladığı sözleşmenin tüm şartlarını önceden tek taraflı olarak hazırlayıp internet sitesi üzerinden sunduğu satış sözleşmesine taraf olmak isteyen alıcılar, müzakere etme olanağı bulunmaksızın, hukuki işlemi internet sitesinde yer alan hükümler üzerinden kurabilirler.

  1. Mesafeli Satış Sözleşmesi Olması

Mesafeli sözleşme, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un[5] 48’inci maddesinde, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler olarak tanımlanmıştır. Elektronik sözleşmelerde görsel yayın ile satışa sunulan ürünler, kargo veya diğer araçlar ile alıcıya ulaştırılmaktadır. Diğer bir deyişle, elektronik sözleşmelerde satıcı ile alıcı işlemin hiçbir aşamasında karşı karşıya gelmemektedir. Bu kapsamda elektronik sözleşmelerin, fiziksel olarak aynı ortamda bulunmayan taraflar arasında akdediliyor olmaları dolayısıyla mesafeli sözleşme olduklarının kabulü gerekir.

  1. Elektronik Sözleşme Çeşitleri

Konusu bakımından elektronik sözleşmeler, mal satımına, dijital ürün satımına, hizmet sunumuna yönelik elektronik sözleşmeler ve bilgi teminine yönelik sözleşmeler olarak ayrıma tabi tutulmaktadır.[6]

Mal satımına yönelik sözleşmelerde, her türlü malın alım ve satımının yapılması söz konusudur. Bu sözleşme türünde, sözleşme internet ortamında kurulmakta, sözleşmenin satıcı açısından ifası ise, fiili yollardan yapılmaktadır.

Dijital ürün satımına yönelik sözleşmelerde, sözleşmenin kuruluşu ve ifası internet üzerinden gerçekleştirilmektedir. Yazılım, makale, film, kitap gibi elektronik ortamdaki ürünlerin alıcının bilgisayarına indirilmesi yöntemiyle yapılan sözleşmeler, dijital ürün satımına yönelik sözleşmelerdir.

Hizmet sunumuna yönelik sözleşmelerde sözleşme konusu, bir hizmetin yerine getirilmesidir. Bu sözleşmelerde hizmet edimi internet ortamında ifa edilmektedir. Örneğin, uçak, konser, sinema bileti temini, otel rezervasyonu yapılması veya bankacılık hizmetleri bu çerçevede hizmet sunumuna ilişkin sözleşmeler kategorisinde yer almaktadır.

Bilgi teminine yönelik sözleşmelerde ise, sözleşme konusu, taraflardan birinin diğer tarafa belli bir konuda düzenli ya da tek seferlik bilgi iletiminden ibarettir. Bu sözleşme türünde, döviz kurları, hava raporları, faizler veya güncel haberlerin iletiminde bilgi teminine ilişkin bir sözleşmenin varlığı kabul edilmektedir.

  • Elektronik Sözleşmenin Kurulması ve Şekli

Bilindiği üzere sözleşmeler, tarafların birbirine uygun ve karşılıklı irade beyanları ile kurulur. Teknolojinin sağladığı tüm olanaklar çerçevesinde, kişilerin irade beyanlarını elektronik iletişim araçlarıyla göndermesi mümkündür. Bu anlamda elektronik posta yoluyla veya internet sitesi üzerinden irade beyanında bulunulması son derece yaygındır.

Bununla birlikte irade beyanları bazı internet sitelerinde bir insan aracılığıyla düzenlenmekte ve internet üzerinden gönderilmekte iken bazı internet sitelerinde ise, bir program üzerinde otomatik olarak oluşturulmakta ve insan katılımı olmaksızın gönderilmektedir. Bu nedenle elektronik ortam üzerinden oluşturulan irade beyanının, klasik anlamda elektronik irade beyanı ile elektronik ortamda otomatikleştirilmiş irade beyanı ayrımı yapılarak incelenmesi gerekmektedir.

  1. Elektronik Posta Yoluyla Kurulan Sözleşmeler

Kişisel iletişimin bir yolu olarak kullanılan elektronik postalar, yazılış ve kullanım amacı bakımından normal postanın dijitalleşmiş hali olarak var sayılmaktadır. Zira doktrinde, elektronik posta ile yapılan sözleşmelerin faks, posta, teleks ile yapılan sözleşmelerden herhangi bir farklılık arz etmedikleri kabul edilmektedir. Dolayısıyla, sözleşmenin kurulması için icap ve kabullerin elektronik posta yoluyla açıklanması ve gönderilmesi mümkündür.

  1. Bireysel Elektronik Posta

Bireysel elektronik posta yoluyla yapılan icaplar bireysel icap niteliği taşımaktadır. Zira elektronik posta yoluyla icapta bulunan kişi, bunu belirli kişi veya kişilere göndermektedir.

  1. Spamming

Genellikle ticari amaçlı elektronik postaların, çok fazla sayıda ve bazen de tekrarlanarak, bu konuda bir talepte bulunmayan kişilere gönderilmesi şeklinde tanımlanmaktadır.[7] Spamming yoluyla gönderilen icapların elektronik postanın ismen gönderilip gönderilmediği dikkate alınarak bireysel icap veya umumi icap olup olmadığı tespit edilebilir. Çok sayıda kişiye ismen elektronik posta gönderilmiş ise bireysel icap, postalar ismen gönderilmemiş ise umumi icap söz konusudur.

Elektronik posta ile yapılan sözleşmelerde sözleşmenin, öneri ve kabul beyanlarının muhatabın hakimiyet alanına girdiği anda yani muhatabın elektronik posta kutusuna girmeleriyle kurulduğu kabul edilir. Öneri ve kabul beyanları elektronik posta kutusuna girmesi ise, beyanların muhatabın elektronik posta kutusuna kaydedilmesiyle gerçekleşir. Bununla birlikte, beyanların ulaşmış sayılabilmesi için, muhatabın beyanı öğrenebilmesinin kendisinden beklenmesi de gerekir. Muhatap, almış olduğu tedbirler ve iş hayatının normal akışı göz önüne alındığında, muhatap öneri veya kabulü öğrenebilecek durumda ise beyanlar yapılmış sayılır.

Elektronik posta yoluyla kurulan sözleşmeler, tarafların doğrudan iletişime geçmemeleri sebebiyle, hazır olmayanlar arasında kurulan sözleşmelerdendir. Zira öneri ve kabul beyanlarının elektronik posta yoluyla gönderilmesinde, gönderilen elektronik postalar önce muhatabın hizmet sağlayıcının bilgisayarına kaydedilmekte sonrasında, muhatap, hizmet sağlayıcısındaki posta kutusuna ulaşarak beyanın içeriğini öğrenebilmektedir.

Tarafların çevrim içi ortamda, elektronik posta bağlantılarının kurulu olduğu bilgisayarlarının başında birbirlerine elektronik posta göndermek suretiyle görüştükleri ve birbirlerinin çevrimiçi olduklarını bildikleri durumda dahi, beyanların gönderilmesi ve öğrenilmesi arasında kısa da olsa bir zaman farkı bulunmakta ve gönderilen elektronik posta muhatabın ekranında doğrudan görünmemekte, okunabilmesi için muhatabın aktif bir davranışta bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla, tarafların karşılıklı çevrim içi konumda oldukları halde dahi, elektronik posta aracılığıyla kurulan sözleşmelerin hazır olmayanlar arasında kurulan sözleşmelerden sayılması gerekir.

  1. İnternet Sitesi Üzerinden Kurulan Sözleşmeler

İnternet siteleri, mal veya hizmetlerin internet üzerinden halka sunulması amacıyla tacirler tarafından oluşturulabilmektedir. Böylelikle, satışa sunulan mal veya hizmetlere ilişkin görsellere ulaşılması ve sipariş verilmesi internet siteleri üzerinden sağlanabilmektedir. İnternet hizmetinin iletişimi kolaylaştıran yönü, birçok firmayı internet üzerinden ticaret yapmaya itmiştir. Kendilerine ait internet sitelerini kuran firmalar, bu siteler aracılığıyla reklam yapmakta, ürün tanıtımı hizmeti vermekte ve tabi satış aşamasını da bu siteler üzerinden gerçekleştirebilmektedir.[8]

İnternet siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmelerde çoğunlukla pazarlık yapma şansı mevcut değildir. Bu anlamda, elektronik sözleşmelerin en tipik şekli olan internet sitesi aracılığıyla kurulan sözleşmelerin iltihaki sözleşmeler grubuna dahil olduğu ifade edilebilir. İltihaki sözleşmelerde, hüküm ve koşullar önceden hazırlanmış olup karşı tarafça müzakere imkanı bulunmamaktadır. Alıcı, ürünü sunulan şartlarda beğenirse teklifte bulunarak icap yapmakta ya da mevcut icabı kabul ederek sözleşmeyi kurmaktadır. Bununla birlikte, bazı hallerde internet üzerinden yapılan sözleşmelerin bazı hükümlerinin sözleşmeye katılan tarafça değiştirilmesi mümkün olsa da, bu tür değişiklikler katılan tarafça sadece internet sitesini hazırlayanın sunduğu alternatifler arasından seçilebilir özellikler taşıdığından bu sözleşmelerin de iltihaki sözleşme olduklarının kabulü gerekir.

Her ne kadar, TBK madde 8/2 uyarınca, fiyatını göstererek mal sergilenmesi veya tarife, fiyat listesi ya da benzerlerinin gönderilmesi, aksi açıkça ve kolaylıkla anlaşılmadıkça öneri sayılacağı hüküm altına alınsa da, teklifin icap veya icaba davet olduğu, internet sayfasında yer alan beyanın niteliğinin, internet sayfasının içeriğine, dürüstlük kuralına ve işin özelliğine göre belirlenmelidir.

Ayrıca internet siteleri üzerinden yapılan sözleşmeler kural olarak hazır olmayanlar arasında kurulmuş sayılır. Zira internet siteleri üzerinde gerçekleştirilen iletişimde, tarafların doğrudan doğruya karşılıklı konuşması ya da yazışması söz konusu değildir. Alıcı, çoğunlukla “kabul ediyorum” kutucuğunu işaretleyerek önceden hazırlanmış sözleşme şartları ile bağlı hale gelmektedir. Dolayısıyla tarafların, karşılıklı görüş bildirme veya tartışma imkanının bulunmadığı internet sitesi üzerinden gönderilen öneri ve kabul beyanları, hazır olmayanlar arasında gönderilen beyanlar sayılmalıdır.

İnternet sitesi aracılığı ile yapılan sözleşmeler, gönderilen öneri veya kabulün, muhatabın bilgisayarına veya internete erişim sağlayabilen cep telefonu gibi diğer bir cihaza, muhatabın öğrenebileceği şekilde ulaşmasıyla kurulmuş sayılır. Yani, internet sayfaları üzerinden gönderilen beyanlar, muhatabın bilgisayarına kaydedildiği anda ulaşmış sayılmalıdır. Buna göre, internet sitesindeki sunumun icap kabul edildiği hallerde, muhatabın kabul beyanının icapta bulunana ulaşma anında; internet sitesindeki sunumun icaba davet kabul edildiği hallerde ise, sunumu yapanın kabul beyanının icapta bulunana ulaştığı anda sözleşme kurulmuş olacaktır.

İnternet sitesi aracılığıyla kurulan sözleşmelerde genellikle tarafların edimleri, site sahibi açısından bir mal veya hizmetin sağlanmasına ilişkin iken, siteyi gezen ziyaretçiler açısından ise, belli bir para borcunun ifası olarak belirtilebilir. Bu şekilde kurulan sözleşmelerde, internet sitesi sahibinin edimini nasıl ifa edeceği, sözleşme konusu hukuki ilişkinin doğrudan ticaret veya dolaylı ticaret olmasına göre değişiklik arz edebilecektir.

Sözleşmenin kuruluşuna ilişkin işlemlerin internet siteleri üzerinden gerçekleştirildiği ve fakat internet sitesi sahibinin sözleşmeden doğan edimleri fiziksel ortamda fiilen yerine getireceği dolayı ticarette edimlerin, TBK’daki ifaya ilişkin kurallara uyularak ifa edilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Doğrudan ticarette ise, fiziksel bir ifa değil, edimlerin ifasının dijital ortamda gerçekleştirilmesi söz konusu olacaktır. Bu tarz sözleşmelerde ifa işlemi, sözleşme konusu ürünün veya bilginin muhatabın kullanımına bilgisayar ortamında sunulması ile gerçekleşmiş olur. Ancak, doğrudan ticarete ilişkin sözleşmelerde ifa yerinin tespitindeki güçlükler, ifa yerinin tespitine ilişkin bazı karinelerin ortaya atılmasına neden olmuştur.

TBK madde 89 uyarınca, sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri ifa yeri olarak kabul edilmiştir. Yine aynı madde uyarınca, parça borçları açısından ifa yerinin, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yer olduğu belirtilmiştir. Bunlar dışındaki tüm borçlar ise doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilmektedir. Ancak, internet sitesi üzerinden kurulan sözleşmelerin büyük bölümünde, TBK madde 89-2’de yer alan cins borcuna ilişkin bir borç söz konusu olduğundan, alıcının, borç konusunun bulunduğu yere gitmesi, internet sitesinden yapılan sözleşmelerin ruhuna aykırılık teşkil edecektir. Bu nedenle, söz konusu sakınca, internet sitesi üzerinden kurulan sözleşmelerde TBK madde 89’un ifadesine uygun şekilde, taraflar arasında ifa yerinin belirlenmesi yoluyla bertaraf edilebilir. İnternet siteleri aracılığıyla kurulan sözleşmelerde ifa zamanının tespiti ise, klasik sözleşmelerde yer alan ifa zamanının tespiti ile aynı özellikleri taşımakta olup TBK madde 90’da yer alan genel hükümlere tabidir.

  1. Otomatikleştirilmiş İrade Beyanı

İrade, kişiye özgü bir olgu olmakla birlikte, elektronik iletişim araçları, kişilere doğrudan ihtiyaç duymadan, iradelerin gönderilmesi görevini yerine getirebilmektedir.

İrade beyanlarının elektronik cihazlar tarafından açıklanmasında, cihazların seçimleri kendilerine ait değildir. Bu halde cihazlar, programlayıcısının kendisine programladığı görevleri yerine getirmektedir.

Otomatikleştirilmiş irade beyanında, elektronik cihazın her iletisinin arkasında somut bir insan iradesi yoktur. Ancak, bu elektronik cihazı otomatik olarak irade beyanında bulunabilecek bir biçimde programlayan ya da işleten bir kişi vardır. Otomatikleştirilmiş irade beyanı aracılığı ile sözleşme kurulmasına hukukumuzda bir engel bulunmamaktadır. Bir sözleşmenin kurulmasına ilişkin elektronik irade beyanları, elektronik iletişim araçlarıyla doğrudan insan katılımıyla açıklanabileceği gibi; insanın doğrudan katılımı olmaksızın, önceden programlanmış bir şekilde de açıklanabilir. Her halde açıklanan irade bir kişinin iradesi olup, kişi bu iradesi ile bağlıdır.[9]

  1. Elektronik İmza

Elektronik ticarin gelişmesine paralel olarak, el ile atılan imzanın işlevlerini taşıyan ve hukuki korumayı elektronik ortamda sağlayan, diğer bir deyişle, elektronik ortamda yer alan verilerin güvenliğini sağlamak ve bütünlüğünü korumak üzere gönderen ile alanın kimliğini tespit eden teknik bir yöntem olarak “elektronik imza” ortaya çıkmıştır. Buna göre elektronik imza başlıca, elektronik ortamda ihtiyaç duyulan ve elektronik ticaret için bir gereklilik olan güvenli ortam ihtiyacını karşılamayı amaçlamaktadır.

Ülkemizde elektronik imzanın niteliği, hukuki etkisi açısından farklılık arz etmektedir. Elektronik imza, Elektronik İmza Kanunu’nda[10] (“EİK”) “Başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veri” olarak tanımlanmıştır. EİK’da genel anlamda “Elektronik İmza” tanımının yanı sıra, özel olarak “Güvenli Elektronik İmza” kavramı da düzenlenmiştir. Güvenli elektronik imza münhasıran imza sahibine bağlı olan, sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan güvenli elektronik imza oluşturma aracı ile oluşturulan, nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini sağlayan ve imzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan imza olarak tanımlanmış olup, bu nitelikteki elektronik imzaya hukuki değer verilmiştir. Buna göre, güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğurmaktadır. Dolayısıyla, güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda akdedilen sözleşmelerin yazılılık şartını gerçekleştirdiği kabul edilmektedir. Bununla birlikte, resmi şekil gerektiren sözleşmeler ve teminat sözleşmelerinin elektronik imza ile düzenlenmesi mümkün değildir.

Ayrıca TBK madde 14 uyarınca, güvenli elektronik imza ile gönderilip saklanabilen metinlerin el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu[11] madde 205 uyarınca ise, usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik verilerin, senet hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Bu düzenlemeler ışığında, özel hukuk alanındaki sözleşmelerin elektronik ortamda kurulabilmesi ve güvenli elektronik imza ile imzalanmış elektronik belgelerin mahkemelerde senet olarak kabul edilmesi mümkün hale gelmiştir.

  1. Elektronik Sözleşmenin Geçerliliği

Elektronik ortamda kurulan sözleşmelerin geçerliğinin, sözleşmelerin akdedilme yolu göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre, internet siteleri aracılığıyla akdedilen sözleşmelerde muhatap, internet sayfasında yer alan metni “kabul ediyorum” veya “kabul etmiyorum” gibi ifadeler taşıyan bir butonu tıklamak suretiyle irade beyanında bulunmakta ve sözleşmeler bu sayede kurulabilmektedir.

Diğer yandan elektronik sözleşmelerde metin, fiziksel ortamda hazırlanan metinlere denk şekilde hazırlanabilmektedir. Metnin taraflarca hazırlanması akabinde, bu metnin belgede ismi yer alan kişilerce oluşturulduğunu ve metnin içeriğinin doğruluğunun tasdik edildiğini gösteren imzaların atılması gerekmektedir. Bu kapsamda, elektronik ortam üzerinden yaratılan metin imzalanması ile yazılı şekil şartını sağlayacaktır. Teknolojik gelişmeler neticesinde, elle atılan imzaların sanal ortamda karşılığının oluşturulması amacıyla, detayları yukarıda belirtildiği üzere, elektronik imza yöntemi geliştirilmiştir.

Bununla birlikte, EİK’da güvenli elektronik imzanın elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğuracağı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, nitelikli bir elektronik sertifikaya dayalı güvenli elektronik imza oluşturma araçları kullanılarak oluşturulan elektronik sözleşmeler hukuken sonuç doğuracaktır.

  1. Sonuç

Bilgi teknolojilerinin gelişimi ile birlikte, bilgisayar ve internet kullanımı günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Bu sayede elektronik ticaret, günümüzde ticari hayatın önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Son zamanlarda tüm dünyada, kişilere veya kurumlara ait bilgisayarlara ve ağlara izinsiz giren ve verilere izinsiz erişen kişiler (hackerlar), internet ortamına duyulan güven üzerinde büyük sarsıntılara yol açmıştır. Bu riskin önüne geçilebilmesi adına, ülkemizde başta Türk Ceza Kanunu[12] olmak üzere ilgili tüm mevzuatta düzenlemeler yapılmıştır. Bununla birlikte, söz konusu düzenlemelerin geliştirilmeye ve uygulanacak yaptırımların daha da ağırlaştırılmaya ihtiyacı vardır. Nitekim elektronik ticaretin gelişmesi ve yaygın hale gelebilmesi, açık ağ sistemine duyulan güven ile mümkündür. Elektronik imza da, elektronik ortamda ihtiyaç duyulan güvenli ortam ihtiyacını karşılamayı amaçlamaktadır.

Tüm bu gelişmeler ışığında elektronik sözleşme kavramı hayatımıza girmiş ve uygulaması oldukça yaygınlaşmıştır. Güvenli elektronik imza kullanımına nazaran, daha pratik olması dolayısıyla elektronik sözleşmeler, çoğunlukla internet sitesi aracılığıyla veya elektronik posta gönderimi yoluyla akdedilmektedir.

Her ne kadar hak kayıplarının önüne geçilmesi adına, sözleşmelerin ıslak imza veya elektronik imza yoluyla imzalanması önerilse de, uygulamada bunun mümkün olmadığı hallerde, yani sözleşmelerin elektronik posta veya internet üzerinden kurulması durumunda, elektronik posta yoluyla yapılan sözleşmelerin yetkili kişilerce akdedildiğinin veya internet üzerinden onaylanacak metnin içeriğinin okunduğu, anlaşıldığı ve kabul edildiğinin başkaca iletişim araçları ile desteklenmesi, imza sirküleri, mevcutsa vekaletname ve vergi levhasının paylaşılması, kurumsal elektronik posta adreslerinin ve benzeri yöntemlerin kullanılması sözleşmenin geçerliliğinin ispatı bakımından yerinde olacaktır.

Bu makale, makalenin yazım tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak Yazıcı Avukatlık Ortaklığı tarafından hazırlanmıştır. Her bir olaydaki maddi vakalar ve olay özellikleri ile bunların uygulama ve sonuçları farklı olacağından, bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup, bir hukuki görüş veya öneri teşkil etmez ve bu şekilde yorumlanamaz.

Haziran 2021

 

 

Kaynakça

  1. Arslan İsmet Kahraman, Elektronik Ticaret Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:19 Sayı:38 Yaz 2020/2.
  2. Erendur Tuğba, Elektronik Sözleşmelerde İfa ve Satıcının Elektronik Sözleşmelerdeki ve Diğer Sözleşme Türlerindeki Ayıptan Sorumluluğu, İstanbul, 2019.
  • Atabarut Sağlam İpek, Elektronik Sözleşmeler, İstanbul, 2003.
  1. Bayram Erman Azize, Güncel Gelişmeler Işığında Elektronik Sözleşmelerin Kurulması, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2015
  2. Turan Gamze, Elektronik Sözleşmeler ve Elektronik Sözleşmelere Uygulanacak Hukukun Tespiti, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2008.
  3. Uyumaz Alper, Elektronik Sözleşmelerin İnternet Siteleri Araçlığıyla Kurulması ve Bu Sözleşmelerin İfası, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 9, Özel Sayı, 2007.
  • Önder Fatih, Borçlar Hukuku Açısından Elektronik İmza, Kırıkkale, 2007.
  • Öz Emine, Elektronik İmza, İstanbul, 2006.
  1. Özdemir Kocasakal, Hatice, Elektronik Sözleşmeden Doğan Uyuşmazlıkların Çözümünde Uygulanacak Hukukun ve Yetkili Mahkemenin Tespiti, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2003.

[1] 04.02.2011 tarihli ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu.

[2] 05.11.2014 tarihli ve 29166 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun.

[3] Kocasakal Özdemir Hatice; Elektronik Sözleşmeden Doğan Uyuşmazlıkların Çözümünde Uygulanacak Hukukun ve Yetkili Mahkemenin Tespiti, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2003, sf. 33; Elektronik sözleşmeler, elektronik ortamda internet araçları kullanılarak yapılan sözleşmeler olarak ifade edilebilir.

 

[4] Arslan İsmet Kahraman, Elektronik Ticaret Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:19 Sayı:38 Yaz 2020/2 sf. 19.

[5] 28.11.2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun.

[6]Altınışık, Ulvi; Elektronik Sözleşmeler, Ankara, Seçkin Yayınları, 2003 sf. 33–34; Kırca, Çiğdem; “İnternette Sözleşme Kurulması”, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, 2000, Cilt XX, Sayı 4, s.100-101.

[7] Özdemir Kocasakal, s.68.

[8] Uyumaz Alper, Elektronik Sözleşmelerin İnternet Siteleri Araçlığıyla Kurulması ve Bu Sözleşmelerin İfası, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt:9, Özel Sayı, 2007.

[9] Bayram, Aziz Erman, Güncel Gelişmeler Işığında Elektronik Sözleşmelerin Kurulması, TBB Dergisi, 2015.

[10] 23.01.2004 tarih ve 25355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu.

[11] 04.02.2011 sayılı ve 27836 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu.

[12] 12.10.2004 tarihli ve 25611 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu.

İlgili Kişiler

Bu makale, makalenin yazım tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuat dikkate alınarak Yazıcı Avukatlık Ortaklığı tarafından hazırlanmıştır. Her bir olaydaki maddi vakalar ve olay özellikleri ile bunların uygulama ve sonuçları farklı olacağından, bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlı olarak hazırlanmış olup, bir hukuki görüş veya öneri teşkil etmez ve bu şekilde yorumlanamaz.